Ey İman edenler
“Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz,Allah katında büyük bir nefretle karşılanır”
“Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz,Allah katında büyük bir nefretle karşılanır”
Hepimiz,adabın ve ilişkilerin yapı taşlarından biri olan “idare etme”yi öğrenmeliyiz. Birbirimizi idare etmenin güzelliğinden mahrum çoğumuz.
“-Yazı yok, anlatım yok, ifade yok, peki nereden bileceğiz onun güzel bir hikaye olduğunu?” “-Güzel bir hikaye yaşamış olan güzelleşmiştir.”
Ne yaparsan yap hiç kazanamadığın bir mücadelede, bir süre sonra kazanmaya değil, daha yarasız nasıl düşerim diye kafa yoruyorsun.
Kötülerin varlığı, iyilerin ve güzelliğin umudunu sarsmaya yetmez. Güzellik hep var olacak. İyi insanlar var ve daima olacak.
Söylediğimiz söz kırgınlığa neden oluyorsa, sözün kabahatinden büyük olur yaptığımız. Kelimeler, merhem de olabilir, bıçak da.
Nasıl hissediyorsam öyle yaşıyorum. Yaşarken utanacağım şeyleri hissetmemek için verdiğim savaşın sonucu bu. Ben de bazen anlamıyorum.
Hak gelmeden, batıl zail olmaz. Bu yüzden batıl olanla uğraşmayı kesin. Bakacağımız yer orası değil.
Yapılan en ufak haksızlıktan, en ağırına kadar, sesimizi çıkarmalıyız. Karşıdaki güç, bizden güçlü olsa da Allah’ın karşısında bir zerredir.
Yeni insanlar tanımayı, bir şey keşfetmeyi çok seviyorum. Çünkü var olan tutkularımı,bağlarımı bölüyor ve beni daha normal bir insan yapıyor…